Avasküler nekroz (AVN), kemiğin bir bölgesine yeterli kan akışının sağlanamaması sonucu kemik dokusunun ölümü anlamına gelir. Kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi, kemik hücrelerinin oksijen ve besin maddeleri alamamasıyla sonuçlanır, bu da kemik dokusunun yavaş yavaş çökmesine ve ölüme yol açar. AVN, vücuttaki herhangi bir kemikte meydana gelebilir, ancak en sık femur başı (kalça eklemi), diz, omuz ve ayak bileğinde görülür.
Avasküler nekroz, genellikle kemik dokusunu etkileyen bir durum olarak görülmektedir. Femurbaşı avasküler nekrozu hastalığı osteonekroz yani çürüme olarak da isimlendirilir. Osteonekrozis, kalça ekleminin ağrılı bir hastalığıdır. Osteonekroz aynı zamanda avasküler nekroz ya da aseptik nekroz olarak da isimlendirilir. Bu hastalık kişinin herhangi bir kemiğinde ortaya çıkabilir. Fakat en sık olarak kalça ekleminde ortaya çıktığını görebiliriz. Kişinin sadece bir kalça ekleminde bu problem görülebileceği gibi, aynı zamanda hastanın her iki kalça eklemi birden tutulabilmektedir.
Kalça eklemine gelen kan akımının bozulduğu durumlarda ortaya çıkan osteonekroz (çürüme), kan akımı eğer hiç olmaz ise kalça eklemindeki kemik hücreleri ölüp, kalça ekleminde çok hızlı bir şekilde kireçlenme meydana getirmektedir.
İçindekiler
- Avasküler Nekroz Nedir?
- Avasküler Nekrozun Nedenleri Nelerdir?
- Avasküler Nekroz (Çürüme) Belirtileri Nelerdir?
- Avasküler Nekroz Tanı Yöntemleri Nelerdir?
- Avasküler Nekroz Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
- Avasküler Nekrozu Önlemek İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Avasküler Nekroz Nedir?
Avasküler nekroz, bir dokunun kan akışının yetersiz olduğu durumda meydana gelen doku ölümüdür. Bu durum, genellikle kemiklerde ortaya çıkar ve kemik dokusunun kan akışı kesildiğinde, kemik hücreleri beslenemez ve ölür. Bu hastalık, özellikle kalça, omuz, diz gibi büyük eklemleri etkileyebilmektedir.
Avasküler Nekrozun Nedenleri Nelerdir?
Avasküler nekrozun birkaç nedeni olabilmektedir. En yaygın nedenlerden biri olarak kan damarlarının tıkanması gösterilmektedir. Bu tıkanma, travma, steroid kullanımı, alkolün kötüye kullanımı ve bazı tıbbi durumlar gibi faktörlere bağlı olarak meydana gelebilir. Ayrıca, kemik dokusunun kan akışını etkileyen genetik faktörler de avasküler nekroz riskini artırabilir. Bunların yanı sıra avasküler nekroz nedenlerine şunları da ilave edebiliriz;
- Yaralanma
- Kalça çıkığı
- Uzun süre devam eden kortikostroid kullanımı
- Keşan hastalığı
- Vaskülit
- Orak hücreli anemi
Avasküler nekroz (çürüme) genellikle kalçada görülen bir durumdur. Kalça çürümesinin de belli bir yaşı olmamak ile birlikte her yaştan insanı etkilemektedir. Ancak en sık görüldüğü yaş aralığına bakacak olursak 40 ila 60 yaşları arasında meydana geldiğini söyleyebiliriz. Kalça çürümesi hem erkeklerde hem kadınlarda görülen bir rahatsızlıktır. Fakat erkeklerde gördüğümüz oran kadınlardan görülen orandan daha fazla olarak hesaplanmaktadır.
Avasküler Nekroz (Çürüme) Belirtileri Nelerdir?
Avasküler nekrozun çeşitli evreleri vardır ve belirtileri genellikle başlangıçta hafif olabilir ve zaman içinde şiddetlenebilmektedir. Ağrı, genellikle etkilenen bölgede hissedilen ilk belirtidir. Hareket kaybı, şişlik ve eklemlerde sertlik gibi diğer belirtiler de gözlemlenmektedir. Ancak, her hasta farklıdır ve belirtiler kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Hastalığın ciddi bir şekilde ilerlemesi yaklaşık olarak 3 ay ile 1 yıl arasında sürmektedir. Her rahatsızlıkta olduğu gibi, avasküler nekrozda da belirtileri erken fark ederek uzman bir doktora gitmek ve teşhisin erkenden koyularak tedavi sürecinin başlatılması hasta için iyi sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
Avasküler Nekroz Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Avasküler nekrozun doğru tanısı için doktorlar genellikle görüntüleme testleri kullanır. X-ray, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemler, etkilenen kemik dokusunu detaylı bir şekilde inceleyerek teşhisi sağlayabilmektedir.
Röntgen: Röntgen hastanın kemik yapısını detaylı bir şekilde değerlendirmektedir. Kişinin kalça topuzundaki çökme miktarı ve derecesini tam anlamıyla incelenmesini sağlayarak hastanın rahatsızlığı hakkında yeteri kadar bilgiyi vermektedir.
MRI: Röntgen, erken evre osteonekrozisi göstermeyebilmektedir. Fakat MRI öyle değildir. Kişinin erken evrede olan rahatsızlığının kemik yapısı veya femur topuzu hakkında detaylı bilgiyi göstermektedir.
Avasküler Nekroz Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Avasküler nekrozun tedavisi genellikle kişinin rahatsızlık evresi ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Erken aşamalarda, dinlenme, ağrı yönetimi ve fizik tedavi gibi konservatif yöntemler uygulanarak hastanın kısa sürede tedavisinin gerçekleşmesi sağlanabilmektedir. Ancak, erken evrede fark edilmeyerek ya da kişinin durumu önemsemeyip uzman bir doktora muayene olmadan kendi kendine ağrılarının geçmesini beklediği ve bu sebepten hastalığın ilerlemiş durumlarında cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Cerrahi seçenekler arasında kemik nakli, kemik grefti ve eklem protezi yer almaktadır. Hastalara, rahatsızlık durumlarına göre uygulanabilecek olan tedavi yöntemlerini şu şekilde sıralayabilmektedir;
- İlaç
- İstirahat
- Fizik tedavi
- Ağrı yönetimi
- Koltuk değnekleri ile bölgeye yük vermeme
- Ozon tedavileri
Doktorunuzun, rahatsızlık evrenize göre uygun gördüğü seans sayısı sürecinde hastalığın ilerlemesinin yavaşlaması ve ağrının azaltılarak güzel ve başarılı sonuçlar alınması mümkündür.
Yukarıda belirtilen tedavi yöntemleri, cerrahi müdahale gerektirmeyen yöntemler olarak gösterilmektedir. Eğer hastalık ilk evreyi geçerek ilerlemiş ise, doktorunuzun uygun bulacağı bazı cerrahi yöntemler de tedavi için mevcuttur. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz;
Core Dekompresyon
Core dekompresyon, özellikle kalça (femur başı) bölgesinde meydana gelen avasküler nekrozun tedavisinde kullanılan bir cerrahi prosedürdür. Avasküler nekroz, kemik dokusunun kan akışının yetersiz olduğu durumlarda ortaya çıkan bir durumdur ve genellikle femur başı gibi büyük eklemleri etkiler. Core dekompresyon, bu bölgedeki basınç ve kan akışını düzenleyerek kemik dokusunu korumayı amaçlar.
İşlem sırasında cerrah, etkilenen bölgede küçük bir delik açar ve kemik içindeki baskıyı azaltmak için bir kısmını çıkarır. Bu, kan akışını artırarak ve etkilenen bölgedeki stresi azaltarak kemik dokusunun daha iyi beslenmesini sağlamayı amaçlar. Core dekompresyon, avasküler nekrozun erken aşamalarında kullanıldığında daha etkili olabilmektedir.
Bu cerrahi yöntem, kemikteki dolaşımı iyileştirmek ve nekrozun ilerlemesini durdurmak amacıyla tasarlanmıştır. Ancak, her cerrahi işlem gibi, core dekompresyonun da belirli riskleri ve komplikasyonları olabilmektedir.
Core dekompresyon, avasküler nekrozun tedavisinde kullanılan bir seçenek olmakla birlikte, her hasta için uygun olmamaktadır Bu nedenle, bu tür bir cerrahi düşünüldüğünde, bir ortopedik cerrah veya uzman hekimle kapsamlı bir değerlendirme ve danışma yapmak önemlidir.
Damarlı fibula Greftleme
Damarlı fibula greftleme, genellikle ortopedik cerrahi ve rekonstrüktif cerrahi alanlarında kullanılan bir cerrahi prosedürdür. Bu yöntem, özellikle kemik dokusunun iyileştirilmesi, büyümesi veya kurtarılması gerektiği durumlarda uygulanır.
İşlem, fibula adı verilen bacak kemiği üzerindeki damarlı bir greftin alınması ve bu greftin ihtiyaç duyulan başka bir bölgeye nakledilmesi esasına dayanır. Fibula, bacakta tibia kemiği ile birlikte bulunan uzun bir kemiktir. Bu kemikte bulunan damarlar, canlı kemik greftinin başka bir bölgeye nakledilmesi için kullanılabilmektedir.
Damarlı fibula greftleme, özellikle avasküler nekroz, kemik tümörleri, büyük kemik defektleri veya diğer ciddi kemik sorunlarının tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Greftin damarları, alındığı bacak kemiğiyle birlikte alınır ve cerrahi olarak hedeflenen bölgeye transfer edilebilmektedir.
Damarlı fibula greftleme, hastanın genel sağlık durumu, kemik sorununun türü ve ciddiyeti gibi faktörlere bağlı olarak kullanılmaktadır. Bu cerrahi yöntem, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve hareket kabiliyetini geri kazandırmak için tasarlanmış bir rekonstrüktif cerrahi prosedürdür. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi, bu işlemin de belirli riskleri ve komplikasyonları olabilmektedir. Bu nedenle, bu tür bir cerrahi düşünüldüğünde, bir uzman cerrahın önerileri ve değerlendirmeleri doğrultusunda hareket etmek önemlidir.
Kalça Protezi
Kalça protezi, kalça ekleminin ciddi şekilde hasar gördüğü veya dejeneratif bir durumla karşı karşıya kaldığı durumlarda kullanılan cerrahi bir tedavi yöntemidir. Bu işlemde, hasar görmüş olan doğal kalça eklemini bir protezle değiştirme amaçlanmaktadır.
Kalça protezi cerrahisi genellikle osteoartrit, romatoid artrit, kalça kırıkları, avasküler nekroz ve diğer ciddi kalça sorunları gibi durumlar nedeniyle ortaya çıkan ağrı ve hareket kısıtlılığına karşı uygulanır.
Ameliyat sırasında, cerrah, hasar görmüş olan femur başını ve kalça kemiğini çıkarır ve bu bölgeleri kalça protezi ile değiştirir. Protez, çoğu zaman metal baş, metal veya seramik bir kaplama ve genellikle polietilen gövde içerir. Bu protez, doğal kalça hareketini taklit etmek için özel olarak tasarlanmıştır.
Kalça protezi cerrahisi genellikle hastaların ağrılarını hafifletir, hareket kabiliyetlerini artırır ve genel yaşam kalitelerini iyileştirir. Ancak, kalça protezi cerrahisi de belirli riskleri içerir ve iyileşme süreci bir süreç alabilmektedir. Bu nedenle, bu tür cerrahi düşünüldüğünde, cerrahın önerileri ve hastanın genel sağlık durumu dikkate alınmalıdır.
Kalça protezi cerrahisi genellikle uzman bir ortopedik cerrah tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon ve fizik tedavide, hastanın protezle birlikte optimal iyileşmeyi sağlamak için önemlidir.
Avasküler Nekrozu Önlemek İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Ortopedi ve Travmatoloji Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Özgür Oktay Nar’ın belirttiği gibi, avasküler nekrozu önlemek için bazı önlemler almak önemlidir. Özellikle risk altında olan bireyler, düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemelidir. Ve risk faktörlerini azaltmaya yönelik önlemler almalıdır. Bu önlemler arasında sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, aşırı alkol kullanımından kaçınmak yer alabilmektedir
Avasküler nekroz, kemik dokusunun kan akışının yetersiz olduğu bir durumdur. Aynı zamanda zamanında tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde, hemen bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir. Her durumda, doğru teşhis ve tedavi ile avasküler nekrozun etkileri en aza indirilebilmektedir.