Diz Kireçlenmesi (Osteoartrit)

Diz kireçlenmesi, tıbbi adıyla “osteoartrit,” diz eklemindeki kıkırdak dokunun zamanla aşınması ve hasar görmesi sonucu oluşan kronik bir eklem rahatsızlığı olarak tanımlanmaktadır. Bu yüzden, dizde ağrı, sertlik, şişlik ve hareket kısıtlılığı yaşanır. Genellikle yaşlanma ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, aşırı kilo, diz yaralanmaları veya genetik faktörlerin de bu süreci tetiklediği bilinmektedir. Tedavi sürecinde genellikle ağrı kontrolü, egzersiz, kilo kontrolü ve ileri vakalarda cerrahi müdahalelere başvurulmaktadır.

İçindekiler





Diz Kireçlenmesi Nedir?

Diz kireçlenmesi (Osteoartrit) , diz eklemindeki kıkırdağın zamanla aşınması ve incelmesi sonucu meydana gelen bir eklem hastalığıdır. Osteoartrit olarak bilinen durum, kıkırdağın işlevini kaybetmesiyle eklem yüzeylerinin sürtünmesine neden olmaktadır. Bundan dolayı dizde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte daha sık görülmektedir. Bununla beraber, aşırı kilo, tekrarlayan eklem travmaları ve genetik faktörlerin hastalığın gelişimine katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bu rahatsızlık, zamanla günlük yaşamı etkileyecek ağrı ve hareket kaybına neden olan bir hastalık olmaktadır.





Diz Kireçlenmesinin Türleri

Diz kireçlenmesinin iki ana türü olduğu belirtilir: Primer (birincil) ve sekonder (ikincil) osteoartrit. Kireçlenmenin yaşlanma sürecine bağlı olarak, bir neden olmadan kıkırdağın doğal aşınması sonucu geliştiği bilinmektedir. Bu tür, daha çok yaşlı bireylerde gözlemlenmektedir. Sekonder diz kireçlenmesinin ise belirli bir neden veya altta yatan bir hastalık sonucunda ortaya çıkmaktadır. Aşırı kilo, diz yaralanmaları, eklemdeki şekil bozuklukları, genetik yatkınlık, romatoid artrit gibi faktörlerin sekonder kireçlenmeye yol açtığı bilinmektedir.





Diz Kireçlenmesine Yol Açan Faktörler

Diz kireçlenmesine katkıda bulunan birçok faktör olduğu bilinmektedir. Ayrıca yaşlanma, en yaygın nedenlerden biri olarak kabul edilmektedir. Çünkü kıkırdak dokusunun zamanla aşındığı ve yenilenme kapasitesinin azaldığı bilinmektedir. Bundan dolayı aşırı kilo, diz eklemine ek yük bindirerek kıkırdağın daha hızlı aşınmasına neden olmaktadır. Eklem yaralanmaları da sporcularda veya fiziksel olarak aktif bireylerde dizde kireçlenmeyi hızlandıran etmenler arasında gösterilmektedir. Genetik yatkınlık da bu hastalığın erken ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Eklemdeki şekil bozuklukları, iltihaplanma ve tekrarlayan zorlayıcı hareketler de diz kireçlenmesine neden olan faktörler arasındadır.





Diz Kireçlenmesinin Belirtileri

Diz kireçlenmesinin belirtilerinin genellikle yavaş yavaş geliştiği ve zamanla kötüleştiği bilinmektedir. En sık görülen belirti diz ağrısıdır. Bu ağrının özellikle hareket sırasında veya günün ilerleyen saatlerinde daha belirgin hale geldiği gözlemlenmektedir. Sertlik hissi, sabahları veya uzun süre hareketsiz kalındığında yaşanır. Dizde şişlik ve hassasiyet de sıkça rapor edilen belirtiler arasındadır. Eklemde kıtırtı sesi de duyulabilir ve bu, kıkırdak kaybı nedeniyle kemiklerin birbirine sürtünmesinden kaynaklanır. Hareket kısıtlılığı ve dizin tam bükülememesi de ilerlemiş kireçlenme vakalarında gözlemlenen diğer belirtilerdir. Bu semptomların, zamanla günlük aktiviteleri zorlaştırdığı veya yaşam kalitesini olumsuz etkilediği bilinmektedir.





Diz Kireçlenmesinde Tedavi Yöntemleri

Diz kireçlenmesinin tedavisinin, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterdiği bilinmektedir. Bu tedavi yaklaşımları yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve cerrahi müdahale olarak dört ana başlık altında toplanmaktadır. Bu yüzden kilo kontrolü ile diz eklemine binen yükün azaltılan hafif ve düzenli egzersizlerle eklem esnekliğinin artırılmaktadır. Ağrı kesiciler ve kortikosteroid enjeksiyonlarının ağrıyı ve iltihabı hafifletmek amacıyla kullanıldığı belirtilmektedir. Fizik tedavi seanslarının, diz ekleminin hareket kabiliyetini artırmayı veya ağrıyı hafifletmeyi hedeflediği bilinmektedir. İleri vakalarda cerrahi müdahalelerin (diz protezi ameliyatı gibi) de tercih edildiği rapor edilmektedir. Tedavi planının, hastalığın evresine göre doktor tarafından belirlenmektedir. Her hastaya özel olarak uyarlanması gerektiği ifade edilmektedir.





Diz Kireçlenmesine İyi Gelen Yöntemler

Diz kireçlenmesine iyi gelen yöntemlerin, hem ağrıyı hafifletmek hem de eklemin işlevselliğini korumak açısından önemli olduğu vurgulanmaktadır. Düzenli egzersizlerin, özellikle düşük etkili aktivitelerin kasları güçlendiren hareket kabiliyetini artırmaktadır. Kilo kontrolü ile eklem üzerindeki baskının azaltıldığı ve semptomların hafifletildiği bilinmektedir. Bundan dolayı soğuk ve sıcak kompres uygulamalarının, iltihaplanmayı ve ağrıyı kontrol altına almakta etkili olmaktadır. Diz destekleri ve ortopedik tabanlıkların ise eklem stabilitesini artırarak ağrıyı azalttığı rapor edilmektedir. Ayrıca, glukozamin ve kondroitin gibi bazı takviyelerin kıkırdağın korunmasına yardımcı olabileceği belirtilmektedir.





Diz Kireçlenmesi İçin Etkili Egzersizler

Diz kireçlenmesi egzersizlerinin, diz eklemindeki esnekliği artırarak ağrıyı hafifletmeyi ve kasları güçlendirmeyi amaçladığı ifade edilmektedir. Düşük etkili egzersizlerin, eklem üzerinde minimum stres oluşturarak hareketliliği koruduğu bilinmektedir. Quadriceps kasını güçlendiren egzersizlerin, diz eklemini destekleyen kasları kuvvetlendirmekte etkilidir. Diz esnetme hareketlerinin ise eklemdeki sertliği azaltmaya yardımcı olduğu belirtilmektedir. Egzersiz yaparken aşırı zorlamadan kaçınılması gerektiği ve hafif tempoda başlanıp zamanla yoğunluğun artırılmasının önerildiği bilinmektedir.





Op. Dr. Özgür Oktay Nar’dan Diz Kireçlenmesi Hakkında Kısa Bir Bilgilendirme

Op. Dr. Özgür Oktay Nar‘a göre diz kireçlenmesi, diz eklemindeki kıkırdak dokusunun zamanla aşınarak eklem yüzeylerinin birbirine sürtünmesi sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Bu durumun dizde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açtığı belirtilmektedir. Genellikle ilerleyen yaş, aşırı kilo, eklem yaralanmaları veya genetik faktörlerin etkisiyle ortaya çıktığı bilinmektedir. Tedavi sürecinde kilo kontrolü, düzenli egzersiz, ağrı kesici ilaçlar ve ileri vakalarda cerrahi müdahalelerin uygulanmaktadır. Dr. Nar, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri ile kireçlenmenin ilerleyişinin yavaşlatılabileceğini vurgulamaktadır.





Sıkça Sorulan Sorular

Diz kireçlenmesi nedir ve nasıl oluşur?

Diz kireçlenmesi (Osteoartrit), tıbbi adıyla osteoartrit, diz eklemindeki kıkırdak dokunun zamanla aşınması ve incelmesi sonucu ortaya çıkan bir eklem rahatsızlığıdır. Kıkırdağın yıpranmasıyla eklem yüzeyleri birbirine sürtünmeye başlar, bu da dizde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açar. Yaşlanma, aşırı kilo, eklem yaralanmaları ve genetik faktörler bu sürecin oluşumunu hızlandırabilmektedir.

 Diz kireçlenmesinin en yaygın belirtileri nelerdir?

Diz kireçlenmesi (Osteoartrit) en yaygın belirtileri arasında dizde ağrı, özellikle hareket sırasında ortaya çıkan sertlik, sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra yaşanan hareket kısıtlılığı, şişlik, eklemde kıtırtı sesi ve eklem sertliği yer alır. İleri vakalarda dizin tam bükülememesi ve sürekli bir ağrı görülebilmektedir.

 Diz kireçlenmesine hangi faktörler neden olur?

Diz kireçlenmesine yol açan başlıca faktörler yaşlanma, aşırı kilo, diz yaralanmaları, tekrarlayan eklem travmaları, genetik yatkınlık, eklem şekil bozuklukları ve romatoid artrit gibi eklem iltihaplarıdır. Ek olarak, diz eklemine uzun süreli aşırı yük binmesi, örneğin ağır fiziksel işlerle uğraşanlar veya sporcular da risk grubundadır.

 Diz kireçlenmesi nasıl teşhis edilir?

Diz kireçlenmesi, hastanın belirtilerine dayanarak ve fiziksel muayene ile teşhis edilebilmektedir. Doktor, dizdeki hareket kısıtlılığı, şişlik ve ağrı gibi belirtileri değerlendirir. Röntgen ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi tıbbi görüntüleme yöntemleri ile eklemdeki kıkırdak kaybı, kemik değişiklikleri ve eklem boşluğundaki daralma gözlemlenebilmektedir. Ayrıca kan testleri ile diğer iltihaplı eklem hastalıkları da dışlanabilmektedir.

 Diz kireçlenmesinde hangi tedavi yöntemleri uygulanır?

Diz kireçlenmesinin tedavisi, hastalığın şiddetine göre farklılık gösterir. Erken evrelerde yaşam tarzı değişiklikleri, kilo kontrolü ve düzenli egzersizlerle semptomlar hafifletilebilmektedir. Ağrı kesici veya antiinflamatuar ilaçlar, ağrıyı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Fizik tedavi ile eklem hareket kabiliyeti artırılabilmektedir. İleri vakalarda kortikosteroid enjeksiyonları veya diz protezi ameliyatı gibi cerrahi yöntemlere başvurulabilmektedir.

 Diz kireçlenmesi ilerlemesini nasıl durdurabilir veya yavaşlatabilirim?

Diz kireçlenmesinin ilerlemesini durdurmak mümkün olmasa da, hastalığın ilerlemesini yavaşlatan bazı adımlar atılabilmektedir. Aşırı kiloların verilmesi, eklem üzerindeki baskıyı azaltır. Düzenli olarak yapılacak hafif egzersizler, kasları güçlendirerek eklemi desteklemektedir. Sağlıklı ve dengeli bir diyetle vücut sağlığının korunması da önemlidir. Eklem üzerine aşırı yük bindiren aktivitelerden kaçınılan ve eklemi korumaya yönelik önlemler alınmalıdır.

 Diz kireçlenmesi için hangi egzersizler yapılmalıdır?

Diz kireçlenmesi olan hastalar için düşük etkili egzersizler önerilmektedir. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aktiviteler eklem üzerinde aşırı baskı oluşturmadan hareket kabiliyetini artırabilmektedir. Quadriceps kaslarını güçlendiren egzersizler de diz ekleminin desteklenmesine yardımcı olur. Diz esnetme ve germe hareketleri, eklemdeki sertliği azaltabilmektedir. Egzersizlerin düzenli ve hafif tempoda yapılması önemlidir.

 Diz kireçlenmesi ameliyatı ne zaman gerekli olur?

Diz kireçlenmesi ameliyatı, genellikle ilaç, fizik tedavi ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen ileri vakalarda tercih edilmektedir. Eğer ağrı sürekli hale gelen ve günlük aktiviteler ciddi şekilde kısıtlanmışsa, diz protezi ameliyatı veya kısmi diz protezi gibi cerrahi müdahaleler önerilebilmektedir. Bu ameliyatlar, eklemin işlevselliğini geri kazandırmayı ve ağrıyı hafifletmeyi amaçlar.

Picture of Op. Dr. Özgür Oktay Nar

Op. Dr. Özgür Oktay Nar

Op. Dr. Özgür Oktay Nar, ortopedi ve travmatoloji alanında uzmanlaşmış, ayak ve ayak bileği cerrahisi, spor yaralanmaları ve minimal invaziv cerrahi gibi konularda deneyimlidir. Kendi özel muayenehanesinde, hastalarına kişiye özel tedavi planları sunarak, sağlıklı ve aktif bir yaşam için en güncel tedavi yöntemlerini uygulamaktadır.

Son Yazılar

İlginizi Çekebilecek Yazılar

İlgili Yazılar

Boyun-Sirt-Bel-Agrilari

Boyun Sırt Bel Ağrıları

Boyun, sırt ve bel ağrıları, modern yaşam tarzının getirdiği yaygın sağlık sorunlarından biridir. Uzun süreli masa başı çalışma, hareketsizlik, yanlış duruş alışkanlıkları ve ergonomik olmayan çalışma koşulları bu ağrıların başlıca

Devamını Oku »
ortopedi-Doktoru

Ortopedi Doktoru

Ortopedi Doktoru olan kişi Ortopedi ve travmatoloji konularında uzman olan doktordur. Ortopedi ve travmatoloji, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının tanı ve tedavisinde uzmanlaşmış bir tıp dalıdır. Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız diz, kalça,

Devamını Oku »
yeni-nesil-hidrojel

Yeni Nesil Hidrojel (Poliakrilamid Hidrojel) Nedir?

“Yeni Nesil Hidrojel” Diz kireçlenmesi, günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir eklem rahatsızlığıdır. Geleneksel tedavi yöntemlerinin yanı sıra, yeni nesil hidrojel (poliakrilamid hidrojel) uygulamaları da giderek popülerleşmektedir. Peki, hidrojel

Devamını Oku »
Ayak-Deformiteleri-ve-Tedavileri

Ayak Deformiteleri ve Tedavileri

Ayak deformiteleri, hem yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hem de ilerleyen süreçte ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen ortopedik problemler arasında yer alır. Bu tür rahatsızlıklar, genetik faktörler, yanlış ayakkabı seçimi ve

Devamını Oku »