PRP Nedir?
PRP (Platelet Rich Plasma), ya da diğer adıyla Trombositten Zengin Plazma (TZP), kişinin kendi kanından hazırlanarak iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek için kullanılan bir yöntemdir.
Halihazırda bulunan PRP hazırlama kiti kullanılarak, hastadan yaklaşık 10-60ml arasında kan alınır, bu kan tek kullanımlık özel filtreler ve santrifüj cihazları ile ayrıştırılarak istenmeyen kısımları uzaklaştırılır.
Ayrıştırılan yaklaşık 2-6 ml kısım, trombositten zengin plazmayı içerir ve bir çok kas iskelet sistemi yaralanmasında uygulama alanı bulmuştur.
Trombositlerin asıl görevi, bir yaralanma olduğu anda meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturmaktır. Bunun yanında dokunun onarımı ve iyileşmesine katkıda bulunan onlarca büyüme faktörü içerirler. Bu büyüme faktörleri ortama verildiğinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokuların tamirine yardımcı olurlar.
PRP bir ilaç mıdır? PRP yaptırmanın zararı var mıdır?
PRP bir ilaç değildir. kişinin kendi kanı dışında başka bir madde içermez. PRP nin etkisi ilaçların aksine uygulandığı bölge ile sınırlıdır. Böbrek, karaciğer ve midede yan etkilere yol açmaz. Kortizon içermez. PRP’nin içinde, vücudun iyileşme cevabındaki hücrelerin bölgeye ulaşmasını ve çoğalmasını sağlayan büyüme faktörleri yer alır. Bu faktörler aynı zamanda yeni damarların oluşumu, enfeksiyonların önlenmesi ve doku proteinlerinin üretimi konularında olumlu etkilere sahiptirler.
Günümüzde bazı eklem içi PRP uygulamaları için beraberinde hyalüronik asit veya kollajen içeren formları da geliştirilmiştir.
PRP sıvısında içinde kök hücreler var mıdır?
Bilinenin aksine, PRP sıvısının içinde çok az sayıda kök hücre bulunur. Kök hücreler, kas iskelet sisteminde kas, kemik iliği, yağ dokusu, sinovya (eklemi döşeyen ince zar tabakası) gibi birçok doku içinde az sayıda bulunurlar.
Kök hücrelerin tedavi amaçlı kullanımları için ya kemik iliğinden alınan dokunun özel tekniklerle konsantre edilmesi yada diğer dokulardan elde edilen hücrelerin luygulanmaları gerekir. PRP uygulama kitleri ile kemik iliği konsantresi veya yağ konsatresi uygulama kitleri farklıdır.
PRP sıvısı başka kişilere uygulanabilir mi?
Acil durum ihtiyacına göre kan ürünleri başka insanlara da uygulanmakla birlikte, PRP sıvısı sadece kişinin kendisine uygulanabilir. Böylece hepatit, AIDS gibi hastalıkların taşınması riski ortadan kaldırılmış olur. PRP sıvısı, hazırlandıktan sonra hemen kullanılmalıdır, etkisi zamanla azalacaktır.
PRP sıvısı kaç kez ve nasıl uygulanır?
PRP sıvısı uygulamasının kaç kez yapılması gerektiği konusunda kesin kanıtlar yoktur. Bazı durumlarda tek bir uygulama yeterli olurken, hastalığın cevabına göre 2 ya da 3 hafta arayla tekrarlanabilir.
PRP uygulaması steril şartlarda yapılmalıdır. Günümüzde PRP birkaç şekilde uygulanabilir. En sık uygulama şekli, bir iğne yardımıyla hedef dokuya enjekte edilmesidir. Başka bir uygulama yöntemi jöle şeklinde hazırlanan PRP’nin ameliyat sırasında etki göstermesi istenilen bölgeye yerleştirilmesidir. Ayrıca PRP sıvısı, kıkırdak onarımı için yerleştirilen implantların etkinliğini artırmak kullanılabilir.
PRP sıvısı hangi hastalıklarda etkilidir?
PRP işlemi ortopedik hastalıkların tedavisinde güvenle kullanılmaktadır.
1. Kronik tendinopatiler:
◦ Tenisçi Dirseği (Lateral Epikondilit) PRP uygulamaları ile %79-93 oranında başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bu oran kortizon uygulaması ile elde edilen sonuçlardan biraz daha iyidir, ayrıca kortizon uygulamasının dezavantajlarından kaçınılmış olur.
◦ Aşil tendon hastalıklarında, kronik patellar tendon yaralanmalarında ve plantar fascitis hastalığında PRP uygulamaları ile % 80 civarında başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Bu hasta grubunda istirahat, ilaçlar ve fizik tedavi yöntemleri ile yeterli sonuç alınamayan durumlarda PRP tercih edilmelidir.
2. Diz bağ yaralanmaları: Sporcularda sık görülen iç yan bağ yaralanmaları sonrası PRP enjeksiyonları ile daha hızlı iyileşme ve daha kısa sürede spora dönüş olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
3. Kas yaralanmaları: Sporcularda görülen kas çekmeleri veya kas içi kanamalarda PRP enjeksiyonları ile daha hızlı spora dönüş bildirilmiştir.
4. Osteoartrit (Kireçlenme): Diz eklemindeki osteoartritin erken evrelerinde PRP enjeksiyonları ile 6 ay süreyle hastaların ağrılarında azalma ve fonksiyonlarında düzelme olduğu bildirilmiştir. Ancak PRP tedavisi hastalığın doğal seyrini değiştirmez ve var olan aşınma ve yıpranmayı geri döndüremez. Bazı çalışmalarda PRP enjeksiyonlarının hyalüronik asit enjeksiyonlarına göre biraz daha üstün olduğu gösterilmiştir.
5. Kıkırdak onarımına destek olarak: Genç hastalardaki kıkırdak yaralanmalarının tedavisi halen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde hasarlı eklem kıkırdağını orijinal mimari yapısı ve biyolojik özellikleri ile yeniden oluşturmak mümkün değildir. Bir çok tedavi yöntemi ile oluşturulan tamir dokusunun kalitesini artırmak için
PRP uygulamaları gündeme gelmiştir. Kıkırdak onarımında kullanılan ve matriks adı verilen biyolojik örtüler, içlerinde hücrelerin gelişmesi ve kıkırdağa dönüşmesi için uygun ortamı sağlayan sentetik ve eriyebilen yapılardır. Bu matrikslerle beraber PRP veya kemik iliği konsantresi uygulamaları ile, daha yüksek kalitede bir onarım dokusu elde edilebileceği gösterilmiştir. Günümüzde PRP’nin en çok üzerinde çalışılan ve en heyecan verici alanı budur.
PRP uygulandıktan sonra ne yapmalıyım?
PRP işleminden sonra, ağrı olan bölgeye soğuk kompres veya buz uygulaması ve parasetamol türevi ağrı kesicilerin kullanılması uygundur.
Non-steriod anti-inflamatuar ilaçlar (voltaren, naproksen, majezik gibi) PRP uygulamasının etkinliğini azaltacağı için önerilmez.
İstirahat, iyileşmenin önemli bir parçasıdır ve bu nedenle PRP uygulaması sonrası zorlayıcı egzersiz ve spor önerilmez.
Basit germe egzersizleri yapılabilir, ancak dirence karşı ağırlık çalışmalarından kaçınılmalıdır.
Bandajlar ve basit bileklikler uygulanabilir.
Spor ve antrenmana dönüş süresi 3-6 hafta arasında değişebilir. Bu süre içinde de nonsteriod anti-inflamatuar (klasik ağrı kesiciler) ilaçların kullanımından kaçınmak gerekir.
PRP uygulamasından sonra kullanabileceğiniz ilaçlar ve spora dönüş sürenizi doktorunuza sormanız uygun olacaktır.
PRP uygulamasının sakıncaları ve yan etkileri var mıdır?
PRP uygulaması sonrası düşük oranda enjeksiyon bölgesinde artmış şişlik ve ağrı olabilir. Bu ağrı birkaç gün devam edebilir, ancak basit ağrı kesiciler ve buz uygulaması ile bu sorun giderilebilir. Bunun dışında PRP’nin böbrek, karaciğer mide gibi iç organlarda yan etkisi yoktur.
Kişinin kendi kanı kullanıldığı için allerjik reaksiyon yapma riski yoktur. Hamilelikte kullanımı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.
PRP Doping testlerini etkiler mi?
PRP’nin kas iskelet sisteminde enjeksiyon olarak kullanımı, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA, World Anti-Doping Agency) yasaklı madde ve uygulamalar kapsamından çıkartılmıştır ve doping olarak kabul edilmemektedir. İdrarla atılan bir ilaç olmadığı için doping testlerinde tanımlanması mümkün değildir. Damar içine enjekte edilen PRP halen yasaktır.
Proloterapi Tedavisi Nedir?
Bugün sizlere proloterapiden bahsedecğim. Kelime köküne inelim;
PROLO (PROLİFERASYON): çoğalma; TERAPİ: tedavi kelimelerinin Latincesi olup çoğaltarak tedavi anlamında kullanılmaktadır. Ağrı tedavisinde 1930’lardan beri ABD, Kanada, Japonya’da kullanılan bu yöntem ehil ellerde ve doğru kişilere yapıldığında %90’lara varan olumlu yanıt ile etkinliğini kanıtlamıştır.
Proloterapi Neden Uygulanır?
Kas ve iskelet sistemi kaynaklı tüm hastalıklarda kullanılabilir. Amaç sadece ağrıyı ortadan kaldırmak değildir, zira ağrı hasarlı dokulardan kaynaklı bir belirtidir. Proloterapi tedavisi bu dokuları vücudun kendi elemanları ile tedavi eder, böylece ağrı da ortadan kalkar.
Proloterapi Tedavisi Nasıl Uygulanır?
İğne tedavisidir. Enjektöre çekilen şekerli serum uygulanan bölgelerdeki dokulara verilir, iğnenin yol açtığı kanama bu bölgeye vücudun kurtarıcı elemanlarının (hücrelerin) gelmesini sağlarken serum içindeki şeker bölgede oluşan reaksiyonun kontrolü bir şekilde ilerlemesini sağlar. İşlem sonrasında bu reaksiyon 3 hafta kadar devam eder, bu sırada kurtarıcı elemanlar hasarlı dokularda çoğalarak ihtiyaç olduğu şekilde çalışır ve dokusal iyileşme başlar.
Proloterapi Tedavisi Yan Etkisi Var mıdır?
Kısa cevap; yoktur. Ancak her tedavide olduğu gibi proloterapi tedavisinde de yan etkiler ve komplikasyonlar görülebilir.
Proloterapi Tedavisi Kortizon/Steroid içerir mi?
Kesinlikle hayır. Çünkü kortizon diye bilinen steroidler bizim proloterapi ile uygulamaya çalıştığımız kontrollü reaksiyonun aksine hasarlı dokulardaki iyileştirici cevabı baskılar. Bu tür ilaçlar günümüzde sadece vücut tarafından çeşitli nedenler ile oluşturulan hastalıklarda doktor kontrolünde uygulanmaktadır.
Proloterapi Tedavisi Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır?
Kas ve iskelet sisteminden kaynaklı tüm hastalıklarda kullanılabilir:
Migren, boyun fıtığı, nedeni bilinmeyen boyun ağrıları, gerilim tipi ağrılar
Ameliyat olmuş/olamamış bel fıtıkları
Kireçlenmeler (omuz, diz, bel ve diğer eklemler)
Omuz (lif yırtığı) ve Dirsek hastalıkları (tenisçi diresği, golfçü dirseği)
El bileği sinir sıkışmaları (karpal tünel)
Ayak bileği sinir sıkışmaları
Diz ve ayak bileği kas ve bağ dokusu hastalıkları
Topuk dikeni… gibi bir çok ortopedik hastalıkta .!!!
Proloterapi Tedavisi Kimlere Uygulanır?
7’DEN 70’e herkese uygulanabilir. Gebelerde bebeği etkilemez ancak ağrıya toleransın az olduğu anne adaylarında doğumu tetikleyebileceğinden uygulama doğum sonrasına bırakılmalıdır. Emziren annelerde ise güvenle uygulanabilir. Çocuklarda ise iğne korkusu ve uygulama sırasında oluşan ağrıya bağlı psiklojik travma olmaması için dikkatli olunmalıdır.
Proloterapi Tedavisi Uygulama Süresi Nedir?
Uygulama bölgesinin büyüklüğüne göre enjeksiyon sayısı da değiştiğinden dolayı ortalama 10-20 dk sürer.
Proloterapi Tedavisi ile Tam İyileşme Ne Zaman Görülür?
Tek sansta düzelme olan hastalarımız olmakla birlikte sonrasında tekrarlayan uygulamalara ihtiyaç duyulmakta, genellikle 3 ila 4 seansta tam iyileşme görülmektedir. Bel, boyun fıtığı ameliyatı, diz kireçlenmesi, menisküse yönelik açık veya kapalı ameliyatlar sonrasında da uygulanabilen proleterapide tam iyileşme için seans sayıları 5-7’ye çıkabilir ancak faydalanma oranı ameliyat olmamış hastalarımız ile aynıdır. İyileşme süreleri enjeksiyonu takip eden 3-6 haftalarda gözlenir.
Kök hücre Tedavisi Nedir? Kök hücre ne demektir?
Kök hücreler, insanlarda bütün dokulardaki damarların çevresinde yerleşmiş ata hücrelerdir. Doku hasarı meydana geldiğinde bu hücreler aktif hale gelirler, bir taraftan dokunun tamiri için gerekli büyüme faktörlerini salgılarken, diğer taraftan iyileşme için gerek duyulan kas, kemik, eklem kıkırdağı ve yağ gibi farklı dokulara dönüşebilirler.
Vücudun iyileşme ve tamir cevabının bir parçası olarak görev yaparlar. Kök hücrelerin hastalıkların tedavisi konusunda kullanımı üzerinde son yıllarda birçok çalışmalar yapılmıştır.
İki ana tip kök hücre vardır. Ceninlerden elde edilen kök hücreler, yüksek dönüşüm potansiyeline sahiptirler ancak etik sorunlar nedeniyle günümüzde kullanımları çok kısıtlıdır. Günümüzde yaygın olarak kullanılan erişkin kök hücreler ise dönüşüm yetenekleri daha az olmasına rağmen kolay elde edilmeleri nedeniyle yaygın olarak araştırılmaktadırlar.
Kök hücreler hangi hastalıkların tedavisinde kullanılırlar?
Kas iskelet sistemi yaralanmalarında bir çok deneysel çalışma yapılmış olmasına rağmen, günümüzde kök hücrelerin en önemli kullanım alanı hasar görmüş eklem kıkırdağının yenilenmesindedir. Bunun yanında çeşitli kas yaralanmalarında, kırıkların kaynama gecikmelerinde de kullanımları konusunda deneysel çalışmalar yapılmaktadır.
Kök hücreler nasıl elde edilir?
Vücutta birçok dokuda olmalarına rağmen kas iskelet hastalıklarının tedavisinde araştırılan kök hücreler en sık kemik iliğinden elde edilirler. Bunun dışında kas, yağ dokusu ve dizi döşeyen sinovyal zar gibi dokulardan da kök hücreler elde edilmiştir. Bu dokularda kabaca her yüz bin hücreden bir tanesi kök hücre olduğu için, etkili olabilmeleri için bu hücrelerin çoğaltılması gerekir. Bu çoğaltma işlemi iki şekilde yapılabilir. Alınan doku örneği, hücre kültüründe üretilerek kök hücreler çoğaltılabilir veya özel santrifüj sistemleri kullanılarak kök hücreler konsantre edilebilir.
Hücre kültürü iki aşamalı bir işlemdir ve önce dokunun alınıp hücrelerin üretilmesi bunu takiben ikinci bir işlemle hastalıklı dokuya nakledilmesini gerektirir. Hücre kültürü işlemlerinin, hastalık taşınmasını engellemek ve istenmeyen hücrelerin nakledilmesini önlemek için yüksek standartlara sahip özel laboratuvar koşullarında yapılması gereklidir. Buna karşın santrifüj ile elde edilen kök hücreler aynı aşamada uygulanabilir ve özel tasarlanmış laboratuar ortamları gerektirmez.
Kök hücreler nasıl uygulanır?
Kök hücreler, kültür veya santrifüj yöntemi ile elde edildikten sonra iki şekilde uygulanır.
Bunlardan birisi doğrudan eklem içine enjeksiyon yöntemidir. Bu teknikte ekleme verildikten sonra kök hücrelerin hasarlı bölgeye kendilerinin ulaşması beklenir. İkinci yöntemde ise kök hücreler matriks adı verilen örtü şeklindeki taşıyıcıların üzerine yerleştirildikten sonra, cerrahi olarak eklem açılır ve kök hücreleri içeren bu matriks hasarlı bölgeye yerleştirilip çeşitli yapıştırıcılar ile tespit edilir. Bu matriksler hayvansal kollajen yapısında olabileceği gibi sentetik polimerlerden de yapılabilir ve ortak özellikleri yıllar içinde vücut içinde eriyerek kaybolmalarıdır.
Kök hücrelerin etkinliğini artırmak için, beraberinde PRP (trombositten zengin plazma) hyalüronik asit gibi büyüme faktörleri ve kimyasal maddeler de eklenebilir.
Matriks üzerine yerleştirilen kök hücrelerin uygun ortam sağlandığında, kıkırdak hücrelerine dönüşüp hasarlı bölgede bir tamir dokusu oluşturması hedeflenir.
Kök hücreler, kişinin genetik yapısında herhangi bir değişiklik yapmazlar ve gen tedavisi olarak kabul edilmezler.
Kök hücre tedavisinin sonuçları nasıldır?
Kök hücrelerin kıkırdak onarımında kullanılmaları konusunda yüzlerce hayvan deneyi olmasına rağmen, insanlarda uygulamaları çok yenidir. İzlem süresi kısa ve az sayıda hasta üzerinde uygulanmış 20 civarında insan çalışması yayınlanmıştır. Bu çalışmalarda, olguların kabaca %80’inde başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Kök hücre tedavisi ile oluşan kıkırdak, bir tamir dokusu şeklindedir ancak orijinal eklem kıkırdağının mimari yapısına sahip değildir. Bu tamir dokusunun uzun süreli dayanıklılığı henüz bilinmemektedir. Yapılan birçok deneysel çalışmada, klasik kıkırdak yenileme tekniklerine kök hücrelerin eklenmesi ile daha kaliteli bir iyileşme dokusu oluştuğu gösterilmiştir.
Kök hücre tedavisinin riskleri var mıdır?
Kök hücreler, her türlü hücreye dönüşme yeteneğine sahiptirler. Bu da bazen istenmeyen hücrelere dönüşüm ile sonuçlanabilir. Kıkırdak tamiri için uygulanmış kök hücrelerin kıkırdak yerine kemiğe dönüşebildiği rapor edilmiştir. Eklem içi ortamda hızla büyüyen hücrelerin tamir tamamlandıktan sonra büyümeye devam etmeleri başka bir sorun olarak bildirilmiştir. Bu aşırı büyüme, ikinci bir ameliyatla tıraşlamayı gerektirebilir. Ceninlerden alınan kök hücrelerin tümöre dönüşme riski vardır. Erişkinlerden alınan kök hücrelerde tümör oluşumu şimdiye kadar rapor edilmemiştir.
Sonuç Olarak
Kök hücrelerin, kıkırdak yaralanmalarının onarımında kullanımı konusunda birçok umut verici deneysel çalışma ve az sayıda insan çalışması vardır. Günümüzde en uygun hücre kaynağının
ne olduğu, hangi dozda hücre verilmesi gerektiği, hücre kültürünün gerekli olup olmadığı, hücrelerin enjeksiyon mu yoksa bir taşıyıcı implant üzerinde mi verilmesi gerektiği, hangi büyüme faktörlerinin kıkırdak oluşumuna olumlu etki yaptığı konusunda bir fikir birliği yoktur ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Halen dünya üzerinde çeşitli ülkelerde kök hücrelerin insanlarda uygulanmasını araştıran 3000 civarında klinik çalışma devam etmektedir. Ekleme yerleştirilen hücrelerin aşırı büyümesi ve kıkırdak yerine kemiğe dönüşmesi hala bir sorundur. İyileşme dokusunun kalitesi ve dayanıklılığı ve çevre kıkırdak ile entegrasyonu konusunda birçok umut verici sonuç olmasına rağmen, henüz işlemin uzun süreli sonuçları bilinmemektedir.
2013’den itibaren Bursa’da özel hastanelerde çalışmış olup şu anda kendi özel muayenehanesinde hasta kabulü yapmaktadır.
© 2023, Op. Dr. Özgür Oktay Nar. All rights reserved.
İletişime geçmek için aşağıdaki butona tıkayın.
Size en kısa sürede dönüş yapacağız.